1 Şubat 2025

Gerçüş Haberler – Güncel ve Tarafsız Haberlerin Adresi

“Ekonomi, spor, teknoloji ve daha fazlası için Gerçüş Haberler’den güncel ve tarafsız içeriklerle haberdar olun!”

Edirne’de Hava Kalitesi Kışın Düşüşte

Edirne'nin çanak yapısı, kışın hava kalitesinin 'iyi' seviyeden 'orta'ya düşmesine sebep oluyor.

Edirne’nin yerleşim yeri özelliği, “iyi” seviyede olan hava kalitesini kış mevsiminde geriye çekiyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı ölçümüne göre, Edirne ve Keşan ilçesinde “iyi” olan hava kalitesi çeşitli faktörler nedeniyle yılbaşı itibarıyla “orta” seviyeye geriledi.

Ölçümlere göre 2015 yılında Keşan’ın hava kalitesi Türkiye’de havası en kirli yerleşim yeri olarak dikkati çekmişti. İlçede doğal gazın yaygınlaşmasıyla bu durum düzelmiş, ilçenin hava kalitesi artmıştı.

Son yıllarda hava kalitesi “iyi” olarak ölçülen Edirne’de kış mevsiminde zaman zaman seviye “orta” olarak ölçülüyor.

Buna kentin çanak özelliği taşıyan bir yerleşimde yer almasının neden olduğu belirtiliyor.

“Çanak yerleşim hava akımını engelliyor”

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, AA muhabirine, Edirne’nin yerleşim biçiminin, hava kirliliğinin etkisini artıran önemli bir faktör olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Uludağ, kış mevsiminde hava kirliliğinin artış gösterdiğini ifade etti.

Evsel ısınma, trafik ve sanayi gibi faktörlerin hava kirliliğinin başlıca nedenleri olduğunu vurgulayan Uludağ, “Hava kirliliğinin etkisini artıran en önemli faktörlerden biri de kentin coğrafi konumudur. Bir şehrin dağ yamacında mı, ovada mı, yoksa çanak içinde mi yer aldığı, kirliliğin yoğunluğunu belirleyebilir.” dedi.

Edirne’nin çanak şeklindeki yerleşim yapısının, hava kütlelerinin yükseltiler tarafından engellenmesine neden olduğunu anlatan Uludağ, bu durumun kirleticilerin havada asılı kalmasına yol açtığını, özellikle yüksek basınç ve sisli günlerde kirliliğin daha belirgin hale geldiğini aktardı.

Jeomorfolojik ve meteorolojik etkiler

Doç. Dr. Uludağ, Trakya’da üç iklim tipinin görüldüğüne işaret ederek, Ege ve Marmara kıyılarında Akdeniz iklim tipi yaşandığını dile getirdi.

Uludağ, çevresindeki yükseltiler ve çanak özelliği taşıyan bir yerleşimde yer almasından dolayı Trakya’da hava kütlelerinin rahat hareket edemediğini söyledi.

Edirne ve Keşan gibi yerleşimlerin çanak özelliğine sahip olduğuna dikkati çeken Uludağ, şunları kaydetti:

“Edirne’de özellikle Tunca ve Meriç oluğu çanak özelliği gösteriyor. Keşan’ın Koru Dağları’nın etekleri, yamaçları rüzgar hareketi açısından uygunken özellikle İpsala- Tekirdağ yolunun olduğu bölgeler tamamen bir çanak özelliği gösteriyor. Bu tür alanlarda da hava kirliliği kalitesi meteorolojik olayların ve şehrin yerinin jeomofolojik özelliklerinin bir sonucu olarak kirleticilerin etkisi daha fazla hissediliyor.”

Şehir planlaması ve çözüm önerileri

Hava kirliliğiyle mücadelede şehir planlamasının büyük önem taşıdığının altını çizen Uludağ, binaların ve yol güzergahlarının hava akışını artıracak şekilde tasarlanması gerektiğini belirtti.

Binaların ve yol güzergahlarının hava kalitesini artıran planlamayla inşa edilmesi gerektiğini dile getiren Uludağ, “Şehir içerisindeki akarsu ve dere yataklarının hava akımı için boş bırakılması ve yeşil kuşaklar oluşturulması önemlidir.” ifadesini kullandı.

Hava kalitesini artırmak amacıyla şehrin farklı bölgelerinde farklı bitki türlerinden oluşan yeşil alanlar ve adacıklar oluşturulması gerektiğini de belirten Uludağ, şunları kaydetti:

“Bitkiler farklı terleme özelliklerine sahip olduğu için bulundukları çevreye göre farklı basınç ortamları oluşturur. Lokal basınç farkları da yerel rüzgarları oluşturarak kirleticilerin ortamdan uzaklaştırılmasını sağlar. Şehirleri planlaması yaparken hava kirliliğini de göz önünde bulundurmamız gereklidir. Kirletici kaynaklarının azaltılması ve temiz enerji kaynaklarının artırılması da insanların alabileceği diğer tedbirler olarak karşımıza çıkıyor.”

deneme
mersin asansörlü taşıma